Tamamen önemsiz veya gereksiz hiçbir uzmanlık alanı yoktur. Benim kişisel görüşüm, kaldırılması gereken bir uzmanlık alanı olmadığıdır. Sadece, işgücü piyasasının taleplerine uygun olarak gelişen veya bu taleplere cevap vermeyen uzmanlık alanları mevcuttur.
Bu görüşleri AzEdu.az'a eğitim uzmanı Ramin Nurəliyev bildirdi.
Uzman, her bir uzmanlık alanını derinlemesine bilen, bu alanda mükemmel bilgi ve becerilere sahip olan uzmanın işgücü piyasasında kendine yer bulacağını belirtti:
“Her bir uzmanlık alanının belirli bir düzeyde talebi vardır. Ancak asıl mesele bu talebin hangi seviyede olduğudur. Bazı uzmanlık alanlarına olan talep, piyasa ekonomisine ve dönemin gereksinimlerine göre azalabilir veya artabilir. Burada asıl mesele uzmanlık alanının kaldırılması değil, o uzmanlık alanındaki işgücü piyasası faaliyetinin azalıp çoğalmasıdır. Benim görüşüme göre, hiçbir uzmanlık alanı tamamen gereksiz değildir.
Eğer herhangi bir uzmanlık alanı dünya tecrübesinde şekillendirilmişse, bu, o alana belirli bir dönemde gerçek bir talep olduğu için gerçekleşmiştir. Yani tamamen önemsiz veya gereksiz hiçbir uzmanlık alanı yoktur. Benim kişisel görüşüm, kaldırılması gereken bir uzmanlık alanı olmadığıdır. Sadece, işgücü piyasasının taleplerine uygun olarak gelişen veya bu taleplere cevap vermeyen uzmanlık alanları mevcuttur.
Her bir uzmanlık alanını derinlemesine bilen, bu alanda mükemmel bilgi ve becerilere sahip olan uzman işgücü piyasasında kendine yer bulacaktır. Örneğin, en az talep gören uzmanlık alanlarında bile, o alanı mükemmel bilen kişi işgücü piyasasında belirli bir konuma sahip olacaktır".
Günümüzde dönemin talebine uygun uzmanlık alanlarının gelişimi esasen bilgisayar odaklı alanlar üzerine kurulmuştur:
“Ancak 5-10 yıl sonra bu alanlarda bir yığılma oluşması sonucunda o uzmanlık alanlarına olan talep azalabilir. Bu da doğal bir süreçtir. Günümüzde gençlerin çoğu IT odaklı uzmanlık alanlarına yöneliyor ve bu, kısa vadede talebi artırsa da, gelecekte bu alanda da belirli daralmaların olmasına yol açabilir.
Bu nedenle gençler uzmanlık alanı seçerken mutlaka dönemin taleplerini göz önünde bulundurmalıdırlar. Örneğin, bir dönem vardı ki ekonomi ve muhasebe prestijli uzmanlık alanları sayılıyordu. Ancak şimdi bu alanlarda belirli daralmalar gözlemleniyor. Çünkü artık yapay zeka ve çeşitli programlar aracılığıyla vergi ve muhasebe kayıt işleri otomatikleştiriliyor. Sonuç olarak bu alanda çalışan bazı muhasebecilerin emeğine eskisi kadar ihtiyaç kalmıyor.
Bu, muhasebecilere hiç ihtiyaç olmayacağı anlamına gelmez. Aksine, işini mükemmel bilen, profesyonel muhasebecilere her zaman talep olacaktır. Sadece, zayıf eğitimli uzmanlar işgücü piyasasından kademeli olarak dışlanacaktır".
Asıl mesele seçilen uzmanlık alanının değil, o uzmanlık alanındaki profesyonellik seviyesinin yüksek olmasıdır:
“Böylece, yapay zeka ve bilgisayar odaklı uzmanlık alanlarının gelişimi bazı alanların işgücü piyasasındaki rolünü azaltsa da, onları tamamen ortadan kaldırmayacaktır. Sadece, bazı uzmanlık alanlarına olan talep azalacaktır. Ancak her bir alanı derinlemesine bilen ve mesleğinde mükemmel olan insanlar işgücü piyasasında konumlarını koruyacaklardır.
Bir kez daha belirtmek isterim ki, talep olmayan bir uzmanlık alanı yoktur. Ancak dönemin taleplerine uygun olarak o talebin hangi seviyede olduğu önemlidir. Bugün Azerbaycan'da en düşük geçiş puanına sahip uzmanlık alanları - ormancılık, tarım, veterinerlik uzmanlık alanlarına elbette talep var, ancak yeterli değil. İşini iyi bilen bir veteriner, bir hukukçudan bile daha iyi yaşar.
Asıl olan, hangi uzmanlık alanını seçersek seçelim, onun uzmanı olmaktır. Ve uzmanlık alanı seçerken dönemin taleplerine uygun düşünmeliyiz".