Modern dönem, insanlık tarihinde yeni bir aşamanın başlangıcı - yapay zeka (YZ) çağı olarak değerlendirilmektedir. Teknolojinin bu denli hızlı gelişmesi, insanların günlük yaşam tarzından işgücü piyasasına kadar birçok alanı etkilemektedir. Artık birçok meslek ve uzmanlık alanı, yapay zekanın imkanları karşısında güncelliğini yitirme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Özellikle de bilgi teknolojileri (BT) gibi önceleri “geleceğin mesleği” olarak adlandırılan alanlar hakkında, yakın gelecekte bu yönelimlerin de yapay zeka tarafından ikame edilebileceği yönünde görüşler dile getirilmektedir. Çünkü bugün en basit programlama işlemlerinden karmaşık analiz ve kodlama süreçlerine kadar birçok işi yapay zeka aracılığıyla gerçekleştirmek mümkündür.
Merak uyandırıcıdır, BT alanı da yapay zeka tarafından ikame edilecek mi?
Konuyla ilgili AzEdu.az'a açıklama yapan STM çalışanı, eğitim meseleleri araştırmacısı Elmin Nuri belirtmiştir ki, XXI. yüzyılın ana olayı olan yapay zeka, birçok alanda olduğu gibi, eğitimde de etkisiz kalmayacaktır:

“Yapay zekanın eğitime etkisi birkaç mekanizma üzerinden gerçekleşecektir. Bu süreç zaten başladı. Dünyanın birçok ülkesi ve dev üniversiteler, yapay zekanın eğitime uygulanması yönünde çalışmalar yapmaktadır.
Eğitim üçgeninin her üç tarafı, öğretmen, veli ve öğrenciler - yapay zekadan eğitimin kalitesinin artırılması adına nasıl faydalanılacağının mekanizmalarını öğrenmeye çalışmaktadırlar. Çok isterim ki, bu yönde özellikle öğretmenlerin öğrenme ilgisi daha yüksek olsun. Biz bugün yapay zekayı sadece “Google search” gibi değil, tamamen farklı bir fikir kaynağı ve eğitimin kalitesini artıran bir unsur olarak değerlendirmeliyiz.
Yapay zekanın “vaftiz babası” kabul edilen Geoffrey Hinton'ın fikri de şudur ki, yapay zeka eğitimde öğretmenin rolünü asla ikame edemez. O sadece öğretmene yardımcı olan, onun işini daha da profesyonelleştiren bir araçtır. Bugün yapay zeka ile ilgili fikirler dile getirilmekte, onun insan emeğini yok edebileceği belirtilmektedir. Ancak ben buna kesinlikle katılmıyorum. Çünkü her yeni bir sanayi devrimi gerçekleştiğinde aynı fikirler tekrarlanır. Gazete çıktığında insanlar kitap basımının zayıflayacağını, radyo çıktığında gazetenin öleceğini, televizyon çıktığında radyonun devre dışı kalacağını, internet ortaya çıktığında ise tüm bunların yok olacağını düşündüler.
Ancak her yeni keşfedilen unsur, kendinden sonraki aşamanın daha genişletilmiş, basitleştirilmiş ve kaliteye odaklanmış bir formudur. Bilimde böyle bir eğilim vardır: hesap makinesi keşfedildiğinde insanlar hesap bilimine ihtiyacın kalmayacağını düşünüyorlardı. Ama bugün hangi uzmanı hesap makinesi olmadan hayal edebilirsiniz? Elbette, hiçbirini.
İnsan teknoloji ve yapay zeka ile dost olmalıdır. Bugün alanımızdan bağımsız olarak yapay zeka ile doğru çalışmak ve onun uygulamalarıyla ilgili becerilere sahip olmalıyız. Bu, dönemin gereğidir. Öğretmen ve diğer meslek sahipleri, güya yapay zekanın mesleklerini ellerinden alacağı konusunda endişelenmesinler. Hayır. Yapay zeka aksine, onlara ek imkanlar yaratmak için mevcuttur. Buna mutlaka inanmak gerekir”.