Geçtiğimiz günlerde Sabirabad ilçesinde müdürle ilgili bir soruşturma yapıldı. Soruşturma, okulda adı olup kendisi olmayan çalışanlar hakkında başladı. Daha sonra müdürün büyük miktarda zimmetine para geçirdiği ortaya çıktı. Onun yaklaşık 100 bin manat olduğu iddia ediliyor.
Bu durumda şu soru ortaya çıkıyor ki, neden bölgesel idare veya bilim ve eğitim bakanlığı müdürlerle ilgili sürekli bir soruşturma yapmıyor.
AzEdu.az'a konuyla ilgili emekli öğretmen, eski milletvekili Sona Əliyeva konuştu.
Mülakatçımız belirtti ki, genel eğitim kurumlarına yönelik denetim mekanizması zayıftır:
"Bu tür olaylar ne yazık ki eğitim sistemine olan inancı sarsıyor. Ancak asıl mesele sadece bir müdürün sorumsuz davranışı, rüşvetçi olması değil, genel olarak denetim mekanizmalarının zayıf işlemesidir. Bu tür durumlar çoğu zaman ancak birisi şikayet ettiğinde ortaya çıkar. Eğer şikayet olmazsa, demek ki, kanunsuzluk da yıllarca devam edebilir. Bu, eğitim sisteminin yıllardır süregelen ciddi bir boşluğudur.
Bilim ve Eğitim Bakanlığı'nın bölgesel idareleri okullarda mali ve personel denetimlerini proaktif bir şekilde yapmalıdırlar. Okullarda şeffaflık sadece raporlarda değil, günlük yönetimde de hissedilmelidir. Bence, bu olay bize bir şeyi açıkça gösterdi: eğitimde denetim ve güven birlikte ilerlemelidir".
Müdür ataması sırasında sadece sertifikasyon sonuçları değil, aynı zamanda güvenilirlik ve şeffaf yönetim göstergeleri de dikkate alınmalıdır:
"O kişi, okulun maneviyatından da sorumludur. Eğer gerçekten de eksiklikleri ortaya çıkarmak istiyorsa, bölgesel idareler uyarı yapmadan denetimler gerçekleştirmelidir. Her bir müdürün faaliyetine yıl içinde en az bir kez yerinde inceleme yapılmalıdır ki, gerçek durum ortaya çıksın.
Okulların harcamaları ve personel listesi kamuoyu için de açık olmalı, "arka kapıdan" personel alma yetkisi hiç kimseye verilmemelidir. Veli ve öğretmenler için güvenilir bir şikayet platformu oluşturulmalı, başvurular sonuçsuz kalmamalıdır.
Müdür ataması sırasında sadece sertifikasyon puanı değil, aynı zamanda güvenilirlik ve şeffaf yönetim göstergeleri de dikkate alınmalıdır. Toplum öğretmene, okula ve müdürlük kurumuna inanmak istiyor. Ancak bu inanç sadece sözle değil, gerçek denetim ve sorumluluk ile korunabilir. Eğer bir müdür 100 bin manat zimmetine para geçirmeye yol veriyorsa, bu sadece onun problemi değil, bu, sistemin bir uyarı sinyalidir. Eğitim ortamı şeffaf ve adil olmazsa, orada verilen bilgi de değerini kaybeder".
